11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,07
5742,83% -0,16
9322,75% 0,27
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi’nin çıkar gruplarınca hedef alındığını belirten Büyükşehir Belediyesi, ekolojik talanın durdurulması için koordinasyon kurulu oluşturulduğunu duyurdu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Hevsel Bahçeleri ve Dicle Nehri Vadisi üzerinden “bazı çıkar çevreleri tarafından kara propaganda yürütüldüğünü” belirterek yazılı açıklama yaptı. Kentin 12 bin yıllık geçmişinin parçası olan, 8 bin yıldır tarımsal üretimin sürdüğü bölgenin ciddi tehdit altında olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Sur ilçesindeki Hevsel Bahçeleri’nin tarım üretimi, biyolojik çeşitlilik, kültürel hafıza ve halkın ortak yaşam alanı olarak taşıdığı öneme dikkat çekilerek, 2 bin 800 dekarlık alanda faaliyette bulunan oksijen deposunun adım adım yok edildiği ifade edildi. Dicle Vadisi’nin 180’den fazla kuş türü ve birçok memeli için barınak olduğu hatırlatılırken, imar dışı yapılaşma ile tarımsal kimyasallar nedeniyle ekosistemin zarar gördüğü belirtildi.
“Her gün gizli yollarla moloz taşınıyor, beton duvarlar yükseliyor” denilen açıklamada, kaçak yapılar ve kirlilik nedeniyle balıklardan kuşlara canlı çeşitliliğinin azaldığı kaydedildi.
Kayyım döneminde ruhsat
Belediye, kıyı bandında kıraathane, düğün salonu, kafe, kahvaltı salonu gibi birçok tesisin, “8 yıllık kayyım dönemlerinde işletme ruhsatı sağlanarak büyüdüğü” eleştirisinde bulundu. Bu işletmelerin bölgede gürültü ve çevre kirliliğine yol açtığı belirtildi.
Koordinasyon kurulu devrede
Toplumsal tepkinin giderek arttığının altı çizilen açıklamada, İl Valisi Murat Zorluoğlu başkanlığında İl Koordinasyon Kurulu’nun toplandığı ve eylem planı hazırlanması kararı alındığı duyuruldu. Valilik bünyesinde kurulan koordinasyon kurulunun çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi.
“Rant için halkın duyguları istismar ediliyor”
Açıklamada, belediyeye yönelik iddiaların rant çevrelerinin çıkarlarını sürdürme amacı taşıdığı vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Bizim tutumumuz herhangi bir aileye, şirkete karşı değil; sınırlarını aşarak havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletenleredir.
‘Cami ve mescit yıkıyorlar’ gibi söylemlerle halkın dini duyguları istismar ediliyor.”
